YAŞAM PINARIM

Merhaba arkadaşlar...      Size bu yazımda, aşık olduğum bir kokuya sahip deodorantdan bahsedeceğim. Bu ürünle karşılaşmamız aslında çok tesadüf oldu. Bir gün yine harıl harıl tüm marketleri gezip rexona pudrasız deodorant arıyorum, tabi ki her zamanki gibi bulamıyorum ve artık canıma tak etti son girdiğim markette rexona yazısını gördüm aldığım gibi evin yolunu tuttum. Üzerini hiç okumadım bile yani erkek olsa bile fark etmeyecektim.       Eve geldim ve üzerini okudum tabi ki baktım bayan "tamam" dedim attım çekmeceme. Diğer deodorant bitti ve elime bu roll on u aldığımda kapağı açtım ve işte o koku. Allah'ım bu nasıl güzel bir kokudur. Hemen markete tekrar gidip stok yapmak istedim resmen. Tabi bu hevesim ürünün üzerindeki yazıları okuyunca hemen söndü.       Birincisi ben roll on tarzı deodorantları çok rahat kullanamıyorum. Hatta bazen midem bile bulanıyor diyebilirim. Takıntı işte :) İkincisi ise pudralı olması. Koltuk altımda bıraktığı o tortular, pud

Zeynep’in Tatlı Düşleri: İlk Çekilişim Başlasınnnnn :) : Herkese merhabaaa..Önceden de söylediğim gibi takipçi sayım 50 kişi olduğunda bir çekiliş yapacağım demiştim, henüz 49 oldu ama olsun 5...

Merhaba arkadaşlar...      Bugün avon un elimde bulunan iki paletini sizler için inceledim. Paletleri, üzerinde konuşabilecek kadar kullandım diyebilirim. Her iki palette aynı sezon çıktı diye biliyorum. İkisinde de 8 renk var ve 8 renkten 1 tanesi mat far diğerleri ışıltılı farlar.                                                              (THE NUDES) (THE METALLİCS)      Avon un diğer farlarına göre biraz vasat diyebilirim. Daha önce 4'lü farlarından kullanmıştım ve çok memnun kalmıştım. Aslında bunlardan da memnunum ama her zaman aynı performansı göremiyorum da diyebilirim. Mesela farlar ıslak kullanımda daha pigmentli ve renklerini tam anlamıyla gösteriyorlar. Ama normal kullanıldıklarında her zaman bu mümkün olmuyor. Far altına iyi bir baz kullanmanız gerekiyor ya da keskin bir hat olacak şekilde çok dağıtmadan kullanılması ve far üzerine sabitleyici bir ürün kullanılması gerekiyor. Çok fazla tozutuyor ve ürünü çok fazla kullanmanız gerekiyor. Eğer ki bir ürünü

Merhaba arkadaşlar...      Yeni aldığım ve pişman olup olmadığımı henüz tam kararlaştıramadığım avonun yeni maskarasından bahsedeceğim. Heyecanla almama rağmen benim isteklerimi karşılayan bir maskara olmadı. Kirpiklerimi yapıştırması ilk olumsuzluğunu gösterdi diyebilirim. Ama genelde ilk kullanımda fazla üründen dolayı topaklanma veya kirpikleri birbirine yapıştırma eğilimi çoğu rimellerde görülür.      Fırça yapısı da oldukça dolgun olduğu için benim kısa kirpiklerimden bir çırpıda kurtulup, neredeyse her seferinde göz kapaklarıma doğru özgürlüğünü ilan edercesine kaçışı var. Allah'dan göz kapağımdaki bulaşan maskara biraz bekledikten sonra kolaylıkla çıkıyor. Keşke bu eylemini kirpiklerimden temizlerken de gösterse. Her makyaj temizliğinde bu maskarayı temizlemek işkenceye dönüşür oldu. Sanırım kullandığım temizleme ürünleri big&daring için yeterli değil.      Ürün volumlü kirpikler vaad ediyor ve bence bunu da gayet başarıyor. Öyle bir sabitleniyor ki dediği

Merhaba arkadaşlar...      Bugün sizlere değişik aplikatörlü bir maskaradan bahsedeceğim. Bu maskarayı alırken aslında başka şekilde olduğunu zannediyordum ve birçok kişi de öyle zannetmişler. Maskara elime geçtiğinde ise bir müddet anlamak için inceledim. Sonunda anladım da:) Şöyle ki kısacası; bir fırça iki ayrı bölme içinden geçiyor. İlk bölme yani gri kapaklı yer fazla ürün içeren bir fırça ile dolgunluk vermeyi vaat ediyor. Siyah kapaklı kısım ise daha az ürün ile uzun kirpikler vaat ediyor.      Ben en çok siyah kapağı kullandım.  Hacim sağlayan bölümü kullanmamamın sebebi sevmediğimden değil hacimli kirpikleri günlük makyajlarda kullanmadığımdan uygulamadım. Maskara favorilerim arasına girebilecek bir maskara oldu.          Sabitlenmesi, uzunluk ve dolgunluk vermesi tam da benim kullanımıma uygun. Herhangi bir topaklanma ve ya bulaşma, dökülme, akma olmadı. İlk kullanımlarda daha sıvı bir ürünken sonralara doğru daha koyulaştı. Ama bunun bir olumsuzluğu olmadı.

merhaba arkadaşlar...      Bugün sizlere biraz cilt bakımımdan bahsedeceğim. Çok fazla ürün kullanmadığım için kısa bir yazı olabilir ama benim gibi problemli bir cilde sahipseniz belki yardımım dokunur dedim. Benim cildim karma ama T bölgem fazlaca yağlı ve aşırı derecede nem problemim var( su içmek gibi bir alışkanlığım yok da). Pullanma, büyük gözenekler, Siyah nokta ve bölgesel akne problemleri yaşıyorum. Anlayacağınız ne ararsanız var. Zaman zaman hassasiyet sorunum oluyor ve mevsimsel değişmeler de cabası.      Neyse artık kullandığım ürünlere geçelim. Bir çok marka denedim ve her zaman tam anlamıyla bir verim alamadım. Çünkü cildim çok çabuk alışıyor ve alışınca kullandığım ürün artık işlevselliğini yitiriyor. Bunun için aynı ürün üzerinde tekrarım yok. Yüzümü yeni tanıştığım ve temizlediğine inandığım bir ürün olan la roche posay tolerıane (creme mossante purıfıante) ile yıkıyorum.      Çok az bir miktar almam yetiyor. Nemli elimde köpürterek yüzüme uyguluyorum ve yı

Merhaba arkadaşlar... Bugün sizlere avon'da devrim yaratan bir ürünü bloglayacağım. Bahsettiğim ürün başlıktan da anlayacağınız gibi supershock jel göz kalemi. Sanırım avon bu ürünü her zaman satışa sunmuyor, Çünkü bir senedir arıyorum ama daha yeni karşılaştım. Karşılaşmışken de kaçırmak istemedim. İyi ki de kaçırmamışım diyorum. Neyse ürünün yapısından bahsedeyim artık değil mi? :) Ürün ismi gibi gerçekten de jel kıvamlı. Hatta bir fırça üzerine az bir miktar sürüp fırça ile birlikte bile uygulanabilir. Sürümü çok kolay. Kalemi sürerken resmen hissetmiyorsunuz o kendiliğinden göz kapağınızda kayıyor gibi. Kremsi bir yapısı olduğu için çabuk bitebilir gibi geldi bana. Jel olduğu için akma yapar diye düşünmeyin sabitlenmesi çok çabuk oluyor. Uzun süre kalıcılığı var, akma ve bulaşma yapmıyor. Ben bir tek temizlemesinde sorun yaşadım. Bilmiyorum yanlış mı temizledim ama bioderma h2o ile temizlemeye çalıştım ama hep bulaştı. Sonra bir krem yardımıyla sileyim dedim

Merhaba arkadaşlar ... Bu yazımda başlıktan da anlayacağınız gibi saç bakımımdan bahsedeceğim. Önceki zamanlarda dermatit denilen bir deri hastalığım olduğunu öğrendim ve bütün saç ürünlerimi ve rutinimi değiştirdim. Artık dermatolojik şampiyonlar kullanmaya başladım. Ilk olarak ducray markasının seboreik dermatit şampuanı ve deri sakinleştirici şampuanını kullandım. Ikisine de bayıldım. Saçlarıma çok iyi geldi ve onardığına inanıyorum. Ama yine de extra ürün kullandım. Bunların başında tabi ki saç kremi geliyor. Biraz da saçlarımın çabuk uzaması için çam terebenti yağı aldım. Saç uzatma konusunu internette araştırdım. Çok fazla kür var bu yüzden kür uygulamak istemedim. Daha doğrusu hangisini uygulasam karar veremedim. Bir tanıdığım saç örüğünün saçı uzattığını söyledi. Benim saçım örülmeye müsait olmasa bile ufak tefek ördüm. Artık mümkün oldukça örüklü modeller kullanıyorum. Saçımı topuz yapmamaya çalışıyorum ve salık bırakıyorum. Isı kullanmamaya gayret göstericem. Ilerleyen zamanl

       sevinçle bu yazıya başlamak istedim ama sizlerde biliyorsunuz ki milletimiz büyük bir acı içerisinde. o kadar çok yazmak istediğim ve o kadar çok susmak istediğim şeyler var ki... susmak istiyorum anlamıyorlar diye, konuşmak istiyorum artık yeter uyanın ayağa kalkın diye... aslında o kadar çok kişi suçlu ki, o kadar çok kişi haksız... haber okumak istemiyorum artık. karanlık bir odada sessizce ağlamak istiyorum. herkes birbirine suç atıyor ya, gülüyorum. sokağa çıkıyorum kimsenin yüzünde o acıyı o utancı göremiyorum. kimsenin umurunda değil sanki. yutkunuyorum ama gitmiyor boğazımdaki kömür. tıkıyor nefesimi... onlar değil ben, sen, biz ölüyoruz. farkında değil misiniz? insanlık ölüyor... kimse işini layıkıyla yapmadığı için oluyor bu felaketler... tekrar yazıyorum suç hepimizin... işimizi iyi yapmadığımız için ölüyor insanlık... ne bir anne ve baba iyi yetiştirebiliyor çocuğunu, ne bir öğretmen iyi öğretebiliyor, ne bir doktor ne bir meclis üyesi ne bir öğrenci ne bir başbaka

Merhaba...       Uzun zamandır yazmıyorum. Çünkü karar verdiğim birçok şeyi yerine getirmediğim gibi bunu da aksattım. Şuan müzik dinliyorum ve olduğum yerde değil de çok farklı bir ortamda yazıyor gibiyim. Müzik işte alır götürür insanı uzaklara, olmak istediği yere... Ne yazacağımı hala bilmiyorum. Yazılarımı paylaşmak istiyorum ama saçma kaçar diye koyamıyorum. Çünkü daha sonra okuduğumda bana da saçma gelen yanlarını buluyorum. Garip değil mi!.. Şimdi gidip kendime bir kahve yapacağım ve kapalı penceremden hayallerime bakacağım. Her zaman yaptığım gibi hayal ülkeme gideceğim. Zira buralar baya sıkıcı... Ya da bana öyle geliyor bilmiyorum. Tatil yapıyorum, geziyorum, uyuyorum, dinleniyorum... Ama bir türlü kendime gelemiyorum. azimli bir şekilde çalışıyorum, yoruluyorum ama yine de güzel bir uyku uyuyamıyorum. Böyle olunca da ne yapacağımı şaşırıyorum. Garip değil mi... Bence de çok garip... Bu arada para biriktirmeye başladım. Kendime prof. makine alacağım. isterse bir yıl isters

Merhaba arkadaşlar…            Bugün size bu aralar çok fazla rahatsız eden ve aslında uzun süredir benimle birlikte yaşayan bir hastalığımdan bahsedeceğim. Bu hastalığımı daha yeni öğrendim. Kafamın arka tarafında saç dibimde bir kabuklanma ve kaşıntı şeklinde başlayan arada yağlı ve sarımsı bir iltihap akıtan bir yara çıkmıştı. Yaklaşık bir buçuk hafta bununla yaşadım. Öğrenci olduğum için sınav haftama denk gelmişti ve doktora gitmekte geciktim. En sonunda doktora gitmek için randevu sistemini açtım ama doktor çok doluydu. Randevu alamdım ve bende okuduğum şehirde bulunan bir eczanenin saç ve cilt analizine gittim. Buradaki uzman bayan kamera ve merceklerle saçımı derimi inceledi ve seboreik dermatit olduğumu söyledi. Bu hastalık kaşıntı deri döküntüsü ve sarı bir iltihap olarak tanımlanıyor. Genellikle çocukluk ve bebeklik döneminde görülen ama fazla fark edilmeyen bir hastalıkmış. Benim uzun zamandır vücudumda ve yüzümde pullanma kaşıntı tarzında sıkıntılarım vardı. Birçok dok

MERHABA ARKADAŞLAR …         BUGÜN SİZE BAŞLIKTA DA ANLAŞILDIĞI GİBİ NİVEA NIN DUŞTA VÜCUT KREMİNİ DENEYİMİMİ ANLATACAĞIM. İLK ÖNCE VÜCUT YAPIM VE SORUNLARIMDAN BAHSEDEYİM Kİ DAHA ANLAŞILIR OLSUN. VÜCUDUM AŞIRI KURU VE PULLANMA MEVCUT. HALİYLE AŞIRI DERECEDE KAŞINTI OLUYOR. ANLATILMAZ BİR KAŞINTI DİYEBİLİRİM. BUNUN İÇİN ÇOK KERE DOKTORA GİTTİM, UZMANLARA SORDUM VE BİRÇOK ÜRÜN KULLANDIM. MAALESEF Kİ SONUÇ HÜSRAN L … EN SON OLARAK ÜREDERM KREM KULLANIYORDUM AMA ÇOK SORUNLU OLUYORDU. GÜNLÜK SABAH AKŞAM SÜRMEM GEREKİYORDU AMA HİÇBİR ZAMAN BUNU UYGULAYAMADIM. HALİYLE BİR VERİM DE ALAMADIM. UZUN ZAMANDIR AKLIMDA NİVEA’NIN BU ÜRÜNÜ VARDI AMA ÜŞENGEÇLİK İŞTE BU ZAMANA KADAR OYALANDIM. ŞİMDİ KULLANIYORUM VE ÇOK MEMNUNUM. VÜCUDUM HALA KURU AMA NEMİNİ KAYBETMİYOR, KAŞINTI VE PULLANMA OLMUYOR. ÜRÜNÜ FAZLA KAÇIRINCA BİRAZ YAPIŞ YAPIŞ HİSSİ OLMUYOR DEĞİL, BUNUN İÇİN AZAMİ MİKTARDA KULLANMAKDA FAYDA VAR. KOKUSU AYRI BİR GÜZEL. ZATEN BEN NİVEA’NIN O KENDİNE HAS KOKUSUNA BAYILIYORUM. DUŞTA KULLAN

       Evet arkadaşlar başlıkta yazmış olduğum gibi artık spora başladım. Yani tam anlamıyla spor sayılmaz. öğrenci olduğum için haliyle yurtta kendi imkanlarımla plates topu eşliğinde birkaç egzersiz yapıyorum ve bunun adını da havalı olsun diye spor koydum:)) Malum yaz yaklaştı fit ve sıkı bir vücut lazım. Aslında benim bazı rahatsızlıklarım dan dolayı düzenli spor yapmam gerekiyor ama belirli bir yaşam düzenim olmadığı için spora pek vakit ayıramıyorum. Elimden geldiğince egzersiz ve bazı hareketler yapıyorum. Plates videolarından kendime uygun hareketleri derledim toparladım kendime bir program oluşturdum. Bunu da sizinle paylaşmak istedim. Benim sıkıntım basen ve kalça bölümünde. Belim ince olduğu için basen ve kalça büyüklüğü bana göre çok abes durduğundan sadece o bölgelere çalışıyorum. Bir de omuz genişletme egzersizlerim var tabi. Bunlar için de birkaç hareket buldum. her akşam düzenli olarak yapıyorum ve artık beslenmeme de dikkat etmeye başladım. Hayatım boyunca metabolizma

merhaba arkadaşlar..      Bu yazımda size bu aralar hastalık haline getirdiğim oje takıntımı anlatacağım.      Normalde ben çok fazla oje kullanan hatta hiç kullanmayan biriydim. küçük yaşlarda çok hevesliydim ama ailevi yasaklardan dolayı o hevesi alamamışım ki bu zamanda patlat verdi diye düşünüyorum:) Şaka bir yana çok para harcar oldum bu konuya. Önceden sürsem de parlatıcı ya da açık renkler, tırnak bakımı için cilalar kullanırdım. şimdi koyu, mat, ışıltılı, şekilli yani anlayacağınız her türden sürüyorum. Tırnaklarım boş kalsın istemiyorum. Bunun bir nedeni de artık kendime bakımlı olmak için söz verdiğim ve bloglar, youtube dan birçok kişiden bu konuda yardım almaya başlamam olabilir. Bu oje sevdasıyla birlikte aseton ve oje çıkarıcı losyonlar bitirmeye başladım. Arkadaşlar da yeter artık demeye başladı:) Maalesef bir sorun da şudur ki; istediğim türde oje bulamıyorum. Çünkü yaşamış olduğum yerde kozmetik adına hiçbir yer yok. Küçük bujiteri tarzı yerler var ama isten

merhaba arkadaşlar... artık yeni bir yazı yazmam gerektiğini ve kararlarımı açıklamamın zamanı geldiğini farkettim... gecenin köründe yine yazmaya başladım. artık aklıma gelen her şeyi günlük bana tuhaf gelen ya da şaşırtıcı gördüğüm olayları yazmaya karar verdim. böylelikle ne konu üzerine odaklanmam gerekiyor anlayacağım. umarım!..:)    ilk olarak, bugün köye gittik ve ben çocukluğumu çok fazla özlediğimi anladım. çıplak ayakla toprağa bastım "sırf vücudumda bir hayli zamandır hunharca gezen ve milletin çarpılmasını sağlayan elektrik yükünü nötrlemek için.", gerçekten de etkili oldu. akrabalar, kuzenler ve ailemle güzel bir anı daha paylaşmış oldum. yakında üniversite için memleketten ayrılacağımdan dolayı böyle etkinliklere sık sık zaman ayırmaya başladım. sanırım yaşım ilerledikçe vedalar daha ağır gelmeye başladı gibi...